Kürk Mantolu Madonna

Kürk Mantolu Madonna, üzerinden 70 yıl geçmiş olmasına rağmen özellikle son dönemlerin en çok satan kitapları listesinde başlarda yer alan bir kitap.Bu merakla kitabı okumaya başladığımda ilk sayfadaki insanlara ait öne sürülen tespitler güzel bir kitabın ayak sesleri gibiydi.Sabahattin Ali kitabında önyargı ile hükmetmenin yanlışlıklarını ve en basit insanın bile hayatında basitliğine sebep bir karmaşıklık olabileceğini anlatıyor.(Bu arada Sabahattin Ali’nin kendi hayat hikayesi de okunulasıdır.)

Hikaye Rasim Bey’in dilinden Raif Bey’i anlatmasıyla başlıyor.İş aramakta olan Rasim Bey bir arkadaşı vesilesiyle iş bulur.Yeni başladığı bu işte Raif Bey’le tanışan Rasim Bey Raif Bey’le arkadaş olmayı ister.Sessiz sakin bir tavrı olan yeni arkadaşının bu sessizliğinin sebebini merak eder.İş çıkışında beraber yürüyen iki arkadaş birbirlerini yakından tanımaya başlarlar.Bu sırada Raif Bey hasta olur ve işe gidemez.Rasim Bey Raif Bey’i hergün iş çıkışı evinde ziyaret eder.Hastalığı ilerleyen Raif Bey Rasim Bey’den çalışma masasında kendisi için önemli olan bir defteri getirmesini ister.Ertesi gün defteri getiren Rasim Bey Raif Bey’in bu defteri yakmak istemesinden de kuşku duyarak defteri okumak için izin ister.Başta istemese de sonrasında Raif bey defterin o gece Rasim Bey’de kalmasına izin verir.Büyük bir heyecanla eve varır varmaz defterin kapağını açan Rasim Bey defterde Raif bey’in yaşam hikayesini anlattığını anlar.Bundan sonra kitap Raif Beyin dilinden anlatılarak devam eder.

Asıl hikaye Raif Bey’in babasının isteğiyle Almanya’ya gitmesi ve burada Maria Puderla tanışmasıyla başlıyor.Almanya’da işsiz güçsüz vakit geçiren Raif Bey bir gün bir resim galerisine denk gelir.İstekli olmasa da bir an içeriye girip resimleri inceler.Burada gördüğü bir resim çok hoşuna gider.Kürk Mantolu Madonna dediği bu resme hayranlık duyar ve uzun süre sadece bu resme bakar.Daha sonra ki günler de bu şekilde diğer resimlerde göz gezdridikten sonra bu resmin önüne geçip uzun süre resmi seyreder.Bir gün resmin ressamı gelip te resimle ilgili kendisiyle konuşunca sonrasında o galeriye gitmez.Bir akşam üzeri resimde gördüğü kadını sokakta giderken görünce çok şaşırır ve sonraki gün aynı yerde kadını bekler.Kürk mantolu Madonnanın geldiğini görünce saklanıp onu takibe başlar.Girdiği kulube girerek kadının orada çalıştığını öğrenir.Daha sonra kadının yanına gelmesiyle Maria ile tanışır ve o günden itibaren arkadaş olmaya başlarlar.
İki arkadaş gün be gün birbirleriyle daha fazla vakit geçirirler.Raif Bey Maria’ya aşık olmasına rağmen Maria sürekli arkadaş kalmaları gerektiğini söyler ta ki Maria geçirdiği hastalıktan sonra kendisinin de Raif Bey’i sevdiğini soyleyene kadar.Sonrasında mutlu günler geçiren iki aşık Raif Bey’in memleketten aldığı mektupla sarsılırlar.Raif bey’in eniştesinin gonderdiği mektupta Raif Bey’in babasının öldüğü ve hemen memlekete dönmesi gerektiği yazılmıştır.Memleketine dondukten sonra Maria ile sık sık mektuplaşan Raif Bey işleri yoluna koyup Maria’yı Türkiye’ye çağırmanın planlarını yapmaktadır.Ancak bir süre sonra Maria’dan gelen mektuplar azalmakta ve sonrasında yazdığı mektuplara da cevap alamaz.Nedeni ni de bir türlü öğrenemez ta ki defteri yazdığı günden bir gün önce almanya’dan Maria’nın bir akrabasını Ankara’da görene kadar.Asıl şaşırtıcı olaylar burada anlatılmakta o bolum de okuyacaklara sürpriz olsun 🙂

“Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz hakkında son kararımızı verip gönül rahatıyla öteye geçebiliyoruz ? ”
“İnsan tahammül edemeyeceğini zannettiği şeylere pek çabuk alışıyor ve katlanıyor.Ben de yaşayacağım… Ama nasıl yaşayacağım!.. ”
“Kendime en yakın bulduğum veya bulacağımı zannettiğim insanlardan en çok korkuyordum.”O bile boyle yaptıktan sonra!… ” diyordum. ”
” Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık,adeta bütün insanlara dağılmıştı;çünkü o bütün insanlığın timsaliydi.”

Leave a Reply