Tarık Tufan – Hayal Meyal

Anna yazısıyla ben de hayranlık uyandıran Tarık Tufan’ın okuduğm ilk kitabıydı Hayal Meyal.TV programındaki samim tavrı ve bir söyleşisinde karşılaştığım esprili tavrının da etkisiyle bir an önce kitaplarını okumak istediğim bir isimdi Tarık Tufan.Kitaplarını araştırdığımda Hayal Meyal ile başlamaya karar verdim.

Tarık Tufan’ın yalın üslubu ve hikayeyi olaylar zinciri şeklinde anlatması kitabın okunulurluğunu arttırıyor.Haikayeye gelecek olursam;ruhsal sorunları olan bir gencin dilinden gencin İlknur’a aşık olup olmadığının kafa karışıklığı içinde anlatılıyor.Kitabın başında kanser hastası olan genç,hastalığının bir çaresi olmadığını anlayan yaşadıklarını yazıyla anlatmak ister.Bunu “…sayfaların her söze tahammül edenşefkatli bayrağına bırakayım acılarımı. …” dizeleriyle anlatır.Ve hikayeyi en baştan anlatmaya başlar;yazarak bir kere daha yaşar hikayeyi hayal meyal hatırlayabildiği kadar.İlknur’la nasıl tanıştığı mahallelinin mahallenin bu iki gencini birbirlerine yakıştırdıklarını ve en sonunda babasının da ‘isteği’yle nişanla mahallenin onaylayıp ailelerin istediği bu yakıştırılma küçük bir törenle resmiyete dönüşür.Sonrasında daha çok biraraya gelen gençler birbirini tanımaya başlar ve tanıdıkça genç İlknurla mutlu olamayacağını hissedip İlknur’dan ayrılmaya karar verir.Bu zor kararı İlknur’u soyledikten sonra İlknur’dan uzun süre haber alamaz ve daha sonra evden kaçtığını öğrenir.O da bir süre sonra işini bahane ederek ailesinin yanından ayrılıp istanbul’un anadolu tarafına taşınır.Ve hikaye bu olay çerçevesinde şekillenerek devam eder.
Kitapta geriye kalan en önemli bölümün gencin uzun süre sonra ilk defa İlknur’la görüştükten (hayal ettikten) sonra İlknur’u sevebileceğini düşünüp eskiden yaşadıklarından dolayı pişmanlık duyması ..

“Bazı sorulara verilebilecek cevapları tümü insanlar için yaralayıcı ve hatta öldürücüdür.

Leave a Reply