Şiir Kokulu Film – Kelebeğin Rüyası

“Bir ermiş bir gün rüyasında bir kelebek olduğunu görmüş… O kadar etkilenmiş ki, uyanınca kafası karışmış ve sorgulamış; ‘Rüyasında kelebek olduğunu gören ben miyim yoksa kelebek mi rüyasında ben olduğunu görüyor’ şeklinde güzel bi hikayeden bahsediyor film ve sonunda
“Belki bir kelebek o kadar memnun ki rüyasından
Uyanmak istemiyor uykusundan…” şeklinde harika bir cümleyle bir günlük ömrü olan kelebeğin rüyayı yaşama tercihinden bahsediyor.
Filmin hikayesinden önce ismi de yeterince dikkat çekici.Bir günlük yaşamı için kozalaktan çıkma mücadelesi veren kelebeğin rüyası ne kadar güzel olur kim bilir ..
Öncelikle ne oyuncuların oyunculuklarını yorumlayacak kadar oyunculuk bilgim ne de film hakkında fikir beyan edecek kadar sinema bilgim var.Ancak filmin çok hoşuma gidişi ve karakterlerin insanı hikayenin içine alan samimi oyunculukları sebebiyle film yüzünden bi yazı yazmak istedim.Oyunculuk demişken Mert Fırat harika bir oyunculuk çıkarmış.Ayrıca filmin hikayesi müthiş.Bir hikayenin şiir kaynaklı olupta güzel olmaması düşünülemezdi zati.
Verem olan iki şairin hikayesi bu film.Konu şair olunca oyuncu sözleri de şiirsel cümlelerle dolu oluyor.Senaryosunun elime geçmesini çok isterim doğrusu.Yoksa tek tek replikleri yazıcam.Aynı zamanda çok iyi arkadaşta olan bu şairler Zikri Bey’in kızı Suzan’ın Zonguldak’a gelmesiyle şiirsel bir iddiaya giriyorlar.İki şairin bu kızla tanışmak için yaratıcı bir fikri olur bunu söylemek isterdim ama olurda filme gidecek olan varsa orda görsün de hoşuna gitsin diye anlatmıyorum. Daha sonra arkadaş olan bu 3 arkadaş çok güzel vakti geçirmeye başlarlar.(Burada dikkatimi çeken bir şey arkadaşlıklarının çok samimice ve doğal olmasıydı.) Nerden anladın dersen gülüşlerinden.Çünkü gülmek çok şey anlatır.Daha sonra bu güzel arkadaşlıkları bir yandan verem hastalığı yüzünden bir tarafta da kızın babasının engellemeleri yüzünden bir kopuş yaşar ve hikaye devam eder.
Daha fazlasını daha gitmeyenler olabilir diye yazmak istemiyorum.

Gidilesi izlenilesi güzel bir film ..
Türkiye’deki şiir edebiyatına katkısı olacağı da şühesiz.
Teşekkürler Yılmaz ERDOĞAN

Leave a Reply