Okula Dair

Hafta içi itibariyle okul hayatimdan mezun olunca egitim hayatim üzerine bir yazi dizisi yazmak istedim.17 senemi geçirdigim egitim-ögretim dönemim ile ilgili fikrilerimi paylasmanin yanisira bir amacim da unutulmaya yüz tutan hatiralarimi canlandirmak.Egitim-ögretim yili denilerek egitimin ögretimden önce zikredildigi egitim sistemimizin islenilirligi de maalesef egitim esasli.Sürekli egitilir ögrenciler;o yuzdendir ki ögrenme biraz geride kalir.Ülkemizde milli egitim bakanlari da dahil herkesin elestirdigi egitim sistemimiz üzerinde sürekli degisiklikler yapilan bir sistemdir.Daha çok dene ve gör temelli yapilan uygulamalar bir turlu tatminkar sonuçlar vermediğinden her yeni donemle birlikte yeni uygulamalar getirilmektedir.

Bu yazidaki amacim tabi ki de egitim sistemini irdelemek degil.Mini mini birler çaliskan ikiler diye tekerleme yapilan o güzel yillardan bahsetmek amacim 🙂 Sıralara oturunca ayakları yere yetişmeyecek yaşta okula baslamis olsam da daha erken baslamayi isterdim.Tabii o zamanlar anaokulu da olmadigindan birden bire kendimizi kara tahtada yazılanları deftere defalarca yazarken bulduk.Her sabah uslu çocuklar olarak andimizi okuduktan sonra basliyorduk türkçe defterine düz çizgiler çizmeye.Ancak düz çizgi çizmeyi de beceremiyoduk ya hu 🙂 Böyle geçen ilk senenin ardindan egitim sistemimizin hiç sevmedigim yönüyle tanisiyorum:EZBER .Önce çarpim tablosu sonra istiklal marsi ve akabinde Gençlige Hitabe ! Kadro atanmamasindan yetersiz sayıda öğretmen olmasından dolayi teneffuslerimizde ders saati süresindeydi.45 dk ders arasinda zaten hazir olan takimlarla yarım saatlik maçlar yapardık.Kural belli 5 te devre 10 da biter zaman kalırsa uzatmalar.2.sınıfta okul adına yapılan tek düzenli uygulamalar resmi günlerin kutlanmasıydı .

Sonra ki sene yeni atanan idealist öğretmenimizin de tesvikiyle hzılıca okumayi ögrenmis olmanin verdigi güvenle okuma yarismalari yapiyoruz aramizda.Rekorum dk da 137 kelime olarak kalmis aklimda.Çocuk aklimizla basit metinleri seçerek uyaniklik yapardik ögretmenlerimize.Tekrarlı metinler ilk seçtiklerimizdi 🙂 İlk olarak üçüncü sınıfta başlamıştı öğretmenimiz tarafından ödüllendirmeler.İlk ezberleyene kalem en çok kelime okuyana renkli boya falan.Ezber yarismalariyla kazandigimiz renkli boyalardi egitime dair mutluluklarimiz.“3.sinifa kadar ögretilen Hayat Bilgisi dersinin yerini 4. sinifa gecince Fen ve Sosyal Bilgiler dersleri almisti.Ve bir daha hiç bir zaman Hayat’a dair bir ders olmayacakti müfredatta.” Artan derslerle beraber ögrenciler ‘ONUR’landirilmaya baslanmisti onur ve tesekkür belgeleriyle.

Sonra okul degisti ve beraberinde önlükler.Ama ortaokula geçişteki en büyük degisiklik Ögretmenlerimizin birden Hocaya dönüsmesiydi.Sahi neydi bunun sebebi ?

Sonrasinda hoş bir rekabeti en güzel hissettigim 6.sinifta,sadece ders degil sanatla da ilgilenen arkadaslar vardi.Tatli rekabeti andiran bilgi yarismalari hirslandirirdi bizi.Bu seneye dair güzel anilarim çoktur.Simdi hatirlayinca bile tebessüm kapladi yüzümü 🙂 Sonraki sene tasimali egitimin olmamasindan kaynakli yatili yurda kayit olupta bi gece kalıp sonra eve dönmem de gurbetle ilk tanışıklığımdı.8.sınıfa dair anlatacak çok şeyim olmasına rağmen burada yazabileceğim yegane şey hocamızın biz 3 arkadaşı çağırıpta LGS sınavına girmemizi tembihlediğinde benim diğer iki arkadaşımın aksine karşın başarısız olma ihtimalini göze almayıp reddeşimdir.

Okul hayatı çocukluk ve gençliğimizin tamamına yakınını kapsadığından çok güzel anılarımızın da olduğu bir dönemdir.Varsa sizin de o gunlere dair söylemek istediğiniz birşeyler yorumlar kısmında yazarak ilkokul ve ortaokula dair bir yazı yazarken bunları da yayınlamak isterim.

Buraya kadar okuduğun için teşekkürler Okur ..

Leave a Reply