Nazan Bekiroğlu ~ Yusuf ile Züleyha

Bir kuyu’nun derinliklerinden Mısır’ın hükümdarlığına uzanan Yusuf’un hikayesi bu ..
Mısır’ın en güzel kızıyken sevgisinin sarhoşluğundan sevdiğinin zindana atılmasına sebep olan Züleyha’nın
hikayesi bu kitap ..
Yusuf’unun kanlı gömleğiyle gözlerine perde inen Yakub peygamberin yıllar sonra yine oğlunun gömleğiyle
gözlerine inen perdenin kalktığının anlatıldığı bir hikaye bu ..
Böyle güzel bir hikaye Nazan Bekiroğlu’nun betimlemelerle dolu güzel uslubuyla anlatılmış bu
kitapta.Kardeşleri tarafından kuyuya atılan Yusuf’un günler sonra bir kervan tarafından bulunmasıyla başlıyor
kitap.Köle pazarında güzelliğiyle rağbet gören Küçük Yusuf,Mısır valisi Potifar tarafından yeni evlendiği eşi
Züleyha’ya hediye olarak alır.Züleyha Yusuf’a çok iyi bakar ve onu büyütür.Sonrasında çok önceleri rüyasında
gördüğü karşısına çıkacak o güzel insanın Yusuf olduğunu düşünür ve ona aşık olur.Züleyha’nın aşkı Mısırlı
kadınların diline düşer.Züleyha kendisini ayıplayan Mısırlı kadınlara Yusuf’un güzelliğini göstermek için bir
yemek düzenleyip bu kadınları misafir eder.Yemekten sonra meyvelerin yenilmeye başladığı sırada Züleyha
Yusuf’un içeriye girmesini ister.Yusuf’un güzelliğin gören kadınlar o esnada farkına varmadan ellerini
keserler.O zaman Züleyha’ya hak verirler.
Züleyha bir gün yusuf’u odasına çağırıp “Gelsene” diyerek yanına oturmasını ister.Ancak yusuf bunu
istemez.Bir yandan da sahibesi kapıları kapatıp Yusufu sıkıştırmaktadır.Yusuf o esnada şu güzel duada
bulunur.”Rabbim bana istememeyi isteyebilmeyi nasib et.” Yusuf odadan çıkmaya çalıştığı esnada Potifar
kapıyı açar ve olanları görünce Yusuf’a zindana atar.Sonrasında 7 sene zindanda yatan Yusuf rüya
yorumcularının yorumlayamadığı Firavun’un rüyasını yorumlayınca Firavun’un Yusuf’u görmek ister.Firavun
Züleyha’yı dinledikten sonra Yusuf’un suçsuz olduğunu anlar.Firavun Yusuf’a Mısıra vali yapıp Züleyha ile
evlendirir.

Nazan Bekiroğlunun kitapları güzel betimlemelerle dolu oluyor.Bu kitapta da çok güzel bölümler var.İşte bunlardan bazıları ;

”Sevginin yanılgısı yok. Yanlış olan neyi sevdiğini bilmemek ve yolu yanlış çizmek. Hangi kaynaktan geldiğini suyun, hangi dağın üstünden döküldüğünü aydınlığın, bilmemek. Bilmemek yanlış kılar sevgiyi.”

”Sevginin yanılgısı yok. Yanlış olan neyi sevdiğini bilmemek ve yolu yanlış çizmek. Hangi kaynaktan geldiğini suyun, hangi dağın üstünden döküldüğünü aydınlığın, bilmemek. Bilmemek yanlış kılar sevgiyi.”

”Ben bana yeterim senin yetmediğin yerde, onarırım kendi ellerimle kalbimi, kendi ellerimle severim kendi yüreğimi.”

”… aşk zorlu bir sınav, ben bu sınavı en baştan ve gönüllü mü kaybettim? Hayır işte! Yitirmiş görünsem de kazancımsın sen benim. Ve şer gibi görünsem de göreceksin, yitirdiğin ne varsa benim sana açtığım kuyuda, hayrın olacağını sonunda.”

”Rabbim sen en iyisini bilirsin. Sen en iyisini bilirsin ve böyle olduysa, böyle olması gerekiyor demektir.”

”Hayat çok şey öğretiyordu ama bir hayli kabadayıydı.”

YusufileZuleyha“Yûsuf’un rüyası: Gerçekleşen bir rüya. Bir peygamber rüyası.
Züleyha’nın rüyası: Yanıltıcı bir rüya? İlk bakışta? Sonunda o da gerçekleşen bir rüya.
Firavn’ın rüyası: Bir hükümdar rüyası.
Görülmeyen bir rüya: Nil nehrinin rüyası.
Rüyaların rüyası: Yazıcının yazılmayan rüyası.
Kim kaderin Züleyha’yı köle etmek için önce Yusuf’u pazarlara düşürdüğünü tahmin edebilirdi ki ?”

“Bundan böyle sözcük dağarcığım Yusufun dilinden dökülen kadardır…Sadece sözcükler değil,hayat sözcükler kadarsa varlığımda Yusuf kadardır… ”

“Sende bileyim, sende bilineyim. ”

“Bu kadar ısrarla çağırmadı kimse kimseyi, tamamla bu fethi, sun bana zaferini. Yusuf kuyuda da mutluydu,Züleyha’nın yanında da..Şimdilerde ne Züleyhalar yetiyor Aşka,ne de kuyudakilerin yüreği sabra.. “

“Yusuf en çok,Züleyha onun gözbebeklerine mühürlüyken güzeldi… “

“Her zaman olupda şimdi olmayan bir şey, her zaman galip de şimdi gelmeyen şey.”

“Yusuf anladı ki yitirmek gibi bulmanın da zamanı vardır.Ve zaman yakındır.”

“Bundan böyle sözcük dağarcığım Yusuf’un dilinden dökülen sözcükler kadardır.”

“Görmekten sonra görülmek aşkın ikinci kademesiydi.”

“Herhalde zamanı vardı Aşkın bir adı da sabırdı.”

“O sana bakmıyorsa sen onun baktığı yerde olursun.O gelmiyorsa sana,sen onun gittiği yerde durursun.”

““Senin kaderin benim tecellim”,kaderimde zindan varsa,Yusufluğun su götürmez benim”

” aşk benim hakkım,

aşkın hakkımız olmayanı istemek anlamına geldiğini bildiğimden bu hak ediş,

çünkü bu aşk benim yazgım,

çünkü kutsal kitaplarda zikredilecek benim adım.

Yükselmek için düşmek,arınmak için kirlenmek,çıkmak için batmak lazım.

yeniden doğmak için ölmeli insan bir kere,

ruh olmak için teni yakmalı kadın

ve suyun serinliğini bilmek için ateşe düşmeli kadın.

Vurucu,kavrayıcı ve kuşatan ,durmayan,koşan,

böyle yazılmış benim yazgım,kutsal kitaplarda böyle geçecek adım,

yazgıma nasıl baş kaldırırım

Okunası güzel bir kitap 😀

Leave a Reply